29 Ocak 2010 Cuma

İZMİR - ÇEŞME KERVANSARAY OTEL

2 Hafta kadar önce çeşme kervansaray oteli işi için çeşmeye gitmek zorunda kaldım bel fıtığım azmış yatıyordum.Kıramadım gittim yalnız fazla resim çekemedim.alıntı yapmak zorunda kaldım restorasyonu yapılan tarihi kervansaray otel 1529 yılında kanuni sultan süleyman tarafından yaptırılmıştır.planı u biçiminde olup 2 katlıdır .Sevgili kardeşimin 2 tane köpeğinin resmini çekebildim sonrada makinem bozuldu çekim yapamadım.

BİLGE

28 Ocak 2010 Perşembe

MİM-SİYASET

Sevgili ONUNCU KÖYÜN ADAMI mimlemiş beni teşekkür ediyorum.
Geç cevapladığım içinde kusura bakmayın..


1-Milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılmalmıdır?
Milletvekili dokunulmazlıkları kesinlikle kaldırılmalıdır.Dokunulmazlık zırhına bürünmek için seçime giren milletvekili seçilmemelidir .
2-Seçim barajı kaldırılsınmı?
İstikrarın sağlanması açısından baraj kaldırılması kutuplaşmaların önüne geçilmesi için şarttır.
3-Adayların belirlenmesinde uygulanacak yöntemler
Kesinlikle ön seçim olmalıdır eskiden 1970 lerde ön seçim vardı.Parti başkanları ön seçimi kazanmış adayın önüne kontejandan başka bir aday göstermemelidir.Halkın belirleyeceği adaylarla seçime gidilmelidir.
4 Yargı  Bağımsızlığı
Bir toplumun temel taşlarından en büyük değer olan yargı  kesinlikle bağımsız olmalıdır.


Sevgili ONUNCU KÖYÜN ADAMI  idam cezaları geri getirilsinmi diye sormuş


Toplumsal çürüme ve yozlaşmaların yaşandığı ,vicdanların para ile satıldığı toplumlarda işlenen suçlar giderek artmaktadır.İdamdan ziyade kesinlikle caydırıcı cezaların getirilmesi gerekmektedir.


Bu mim i  tüm blog arkadaşlarıma gönderiyorum isteyen cevaplayabilir .


sevgi ve dostlukla..
bilge

27 Ocak 2010 Çarşamba

NERDESİN

Çıkmıştık bir yola
Bu karda
Bu havada
Beraberdik yürüdük
Bıraktın beni yarı yolda
Gittin
Nefessiz kaldım bir boşlukta
Üşüdüm temmuz sıcağında
Oysa
Yüreğimizdeki sevgiydi bizi ısıtan
Sevgini de alıp gittin
Bıraktın beni yarı yolda
Çaresiz
Nerdesin..
BİLGE

26 Ocak 2010 Salı

ödül ve mim

''Yaratıcı Blog ödülü'' için sevgili arkadaşım DALGALARI AŞMAK' ve AGRESİFBOY 'a teşekkür ederim.Ödülle birlikte mimlemişler beni
Hakkımda 7 ilginç şey yazmam gerekiyormuş.Bakalım yazacaklarım ilginç gelecekmi?
1--Dişimi iğnesiz çektireek kadar gözü karayım fakat başka branştaki doktor fobim var
2--Yılandan hiç korkmam bütün canlıları severim ancak tek korktuğum hayvan kaz , küçükken kaz sürüsünün içinde kalmış epeyi hırpalanmıştım.
3--Haksızlığa hiç tahammülüm yok bu yüzden çocuğunu dilendiren bir kadından nerdeyse dayak yiyecektim.
4--Uzun zaman pc ve msn karşıtıydım.
5--Alışveriş yapmaktan pek hoşlanmam.
6--Seyehate çıkmadan önce çok gergin olurum .Yola çıktıktan sonra gerginliğim geçer .
7--Kuaföre gitmekten pek hoşlanmam .

bu ödülü tüm bloger arkadaşlara gönderiyorum.mim konusunda arzu eden arkadaşlar cevaplayabilir. teşekkürler..
BİLGE

24 Ocak 2010 Pazar

ESKİ GAZETE TOPLAYAN ÇOCUK

Bir cumartesi günüydü okullar yeni açılmıştı sanırım aylardan eylüldü.Yazdan kalma sıcak bir gündü balkondan güzel havanın tadını çıkarıyordum onu gördüm bizim apartamanın kapısında bir zile bastı gazete varmı diye sordu .yok diye kocaman bir ses çıktı gazete toplayan çocuk teşekkür ederim dedi ve yürümeye başladı.ilgimi çekmişti teşekkür ediyordu.seslendim dönüp baktı bekle beni geliyorum eski gazeteleri ben vereyim dedim epeyi birikmişti .indirdim aşağıya teşekkür ederek aldı bundan sonra ayda bir kez cumartesi günleri bana gelmesini söyledim başka zili çalmaması içinde zili gösterdim tamam dedi ve gitti.ikinci kez geldiğinde yine ben gazeteleri aşağıya indirdim sadece adını sordum kara gözlü zayıf görenin kesin orta 1 sınıfa gittiğini düşündürecek zayıflıkta ufak tefek biriydi.Geldikçe sohbet etmeye başladık meğer se lise 2.ci sınıfta okuduğunu 3 kardeş olduklarını babasının bir inşaatta bekcilik yaptığını anlattı ve bir gün bana karnesi ile geldi .Çok duygulanmıştım ama yine yukarıya çıkmadı karnesini gösterdi teşekkür etti ve gitti. Bir bayram baktım kapıda kardeşlerini de alıp gelmiş.ne yaptıysam içeri alamadım bayram harçlıklarını şekerlerini verdim.Zayıf bir sesle sizden bir şey rica edebilirmiyim dedi ilk kez benden bir şey istiyordu varsa çocuklarınızın üniversteye hazırlık test kitaplarını bana verirmisiniz ben dersaneye gidemiyorum onlarla hazırlanayım diye istedim dedi boğazımda bir şeyler düğümlendi allahtan kitapların bir kısmı duruyordu hemen verdim gittiler.Sınıfını geçmişti 2. dönem karnesini yine getirdi bu sefer hazırlıklıydım zorla kendisine bir kaç kuruş verdim okadar zarif ve mahcup teşekkür ediyorduki etkilendim terbiyeli yaşından önce olgunlaşmış biriydi.sonra yaz geldi ben tatile gittim.uzun süre yoktum kendisine tatile gideceğimi söylemeyi unutmuştum .Tatil dönüşü bir daha uğramadı görmedim merak ediyordum soyadını bile bilmiyordum.Aradan yıllar geçti bir gün eşimle inşaat için malzeme almaya cıktık ben genellikle arabada beklerim eşimi o gün o mağazaya girdim. eşimle konuşan satış elemanı benim gazeteci cocuğumdu .beni gördü gözleri ışıldadı ben sarılıverdim eşim bile şaşırmıştı nerelerdesin sen yok oldun neden gelmedin diye soru yağmuruna tuttum.Kovdular abla beni dedi.Ben yokken gelmiş apartmanın bahçesinde bir komşuma rastlamış bir daha gelme bak polise şikayet ederim demiş onun için gelmemiş.Sonra yanındaki arkadaşına döndü hani sana anlatırım ya devamlı o abla işte diyerek beni arkadaşıyla tanıştırdı.benim gazeteci cocuğum 2 yıllık inşaat teknikerliğini bitirmiş babasının bekcilik yaptığı inşaatın sahibinin yardımıyla işe başlamış kız kardeşleri okuyorlarmış .Babasıda bekcilik yaptığı inşaatın kapıcısı olmuş hala telefonla görüşürüz bayramlardada ziyaretime gelir.

Maalesef hep ön yargılı yaklaşmışızdır insanlara üzerlerindeki kiyafetlere göre davranırız ye kürküm ye misali sevgilerimle...

BİLGE

16 Ocak 2010 Cumartesi

YALNIZCA

Dün yine gezdim sokakları
Boş ve anlamsızca
Seni aradım ümitsizce her köşebaşında
Sen çıkacakmışsın gibi karşıma
Heyecanla dönüyordum köşebaşlarını
Heyecanlar boş, gezmek boş
Her şey boştu
Sen yoktun meydanda

BİLGE

11 Ocak 2010 Pazartesi

KIYMAYIN MELEKLERİMİZE

Sabah her zaman olduğu gibi kalkar kalkmaz televizyonu açıp haberleri izlerken bir haberle dondum kaldım.İnsanlığımdan utandım. Olmaz böyle bir şey diye düşündüm ama maalesef olmuştu. Anne ve baba bile demeye dilim varmayan insan bile diyemiyeceğim varlıklar kendi canlarından olan bir günahsız çocuğu boynuna ip bağlayarak sokağa atmışlar dilenmesi için.Hangi vicdanldır bunu yaptıran.Günahsız dünyadan bir haber geleceğimiz dediğimiz çocuklar bunlar
Bizler sıcak yataklarımızda yatarken günahsız yavru ayazda soğukta paketlenmiş halde geceyi sokakta geçiriyor insanlıktan nasibini almamış kişi ler vicdansız kişiler bunun hesabını en ağır biçimde vermelidir .içim yandı beynim durdu ..en büyük insanlık ayıbı evde beslediğimiz hayvanımızı bile sokağa atamazken kendi canımızdan kanımızdan birini nasıl atarlar sokağa aklım almıyor... almıyor....


BİLGE

9 Ocak 2010 Cumartesi

UNUTMAYACAKSIN



Bir bir hatırlayacaksın geçenleri
Beni aşkımı seni sevişimi
Ufacık ellerimi siyah gözlerimi
Bırakıp giderken beni
Ağlayarak sana söylediklerimi


Bir bir hatırlayacaksın mazini
Bir an düşüneceksin eski günleri
Silmeye utanacaksın göz yaşlarını
Bırakıp giderken beni
Ağlayarak sana söylediklerimi



BİLGE

7 Ocak 2010 Perşembe

SENİ TERKETMEYE KARAR VERDİM

Seni unutmam gerekiyor
Dün kendimi dışarıya attım
Gezdim sokakları caddeleri
Beynimde sen
Terketmeliyim diyordum
Tam 24 saat olmuştu
Ha gayret
Unutursun diyordum..
Seni
Üzüntülerimde yaktım
Kızgınlıklarımda ayağımın altında ezdim..
Gıkın çıkmadı.
Dost değildin biliyordum .
Yavaş yavaş kanıma girdin ..
Ben seni yavaş yavaş değil
Birden kesip atmak istiyordum..
Çıkmalıydın hayatımdan..
Çıkmalıydın.....
SİGARA..UNUT BENİ..
UNUTACAĞIM SENİ..

BİLGE

5 Ocak 2010 Salı

ANNE KOKUSU

Savur Saçlarını Ege diye bir kitap okumuştum. Egeli kadın yazarların hikayeleri
.Bu kitapta bir hikayeden çok etkilenmiştim.Bir gün anne hastalanır ve küçük bir operasyon için hastane ye yatması gerekmektedir .Küçük kız bebeğine o hastanedeyken bakması için annesini çağırır.Anne gittikten sonra bebek ağlamaya başlar ve susturamazlar anneanne bebeği annesinin yatağına yatırır ve oyalanması için bir şeyler arar o sırada yatağın üzerinde duran geceliğe başını koyan bebek sakinleşmeye başlar ve uyuya kalır.Anne hastaneden gelinceye kadar bebek annesinin geceliği ile uyur, uyanır, mama yer hiç kucağından bir yere bıraktırmaz almaya çalıştıklarındada yayagarayı koparır.Yıllar geçer bebek büyür evlenir , çok kötü hastalanmıştır ve çok yaşlanmıştır.Fakat devamlı çırpınmakta dır kimse sakinleştiremez ellerini o kadar sıkmaktadırki tırnaklarıyla ellerini kanatmaktadır. Evlatları ne yapacaklarını şaşırmışlardır yine elini çok sıkmış ve tırnakları ellerini kanatmıştır kızı panik halinde yatağın baş ucundaki etejerin çekmecesini çeker ilk eline gecirdiği bir giysiyi kadının kanayan eline sarar ve o sırada çırpınmakta olan hasta kadın sakinleşir ve son nefesini verir. Kızının panikle eline sardığı giysi yıllar önce annesi hastanedeyken onu sakinleştiren geceliğidir.Dünyada insanı en iyi sakinleştiren annenin sımsıcak kucağı ve kokusudur..Bütün annelere saygılar....

2 Ocak 2010 Cumartesi

O ZAMAN

Sana aşkımı fısıldarken sular
Yalnız meltemlerin estiği sahillerde
Ben işte o an
Yalnızlığınla başbaşayım
Gurbet türküleri söylenirken
Gurbette akşamları
İşte ben ozaman
Sensizlikle kahrolmaktayım
Martılar ötüşürken çığlık çığlığa
Anlaki o zaman
Sana,uzak diyarlardan
Sensizliğimi haykırmaktayım...
BİLGE

1 Ocak 2010 Cuma

TOPRAK

Umutlarım dikenli dallarda asılı kaldı
Hayallerim gecenin karanlıklarında gömülü kaldı
Bir ağrılı yerim vardı yaşamaktan yana
Bilemedin anlatamadım sana
Hücrelerime yayıldı kan yerine
Korkunç hayatın ömrümü tüketen zehri
Yaşamak ana toprakla kucak kucağa
Bulutlar yorganım olmalı
Hür rüzgarlarla savrulsun eteklerim
Hür rüzgarlar dağıtsın saçlarımı
Hür rüzgarları çekmeliyim ciğerlerime
Doyasıya yaşamak istiyorum hayatı
Kavgasız kargaşasız barış içinde
bilge