15 Kasım 2009 Pazar

SEVGİ

O gün adliye binasının önü ana baba günü gibiydi.Bütün gazeteciler toplanmıştı.Konu 80 yaşındaki bir neneyle 84 yaşındaki bir dedenin boşanma
davalarına tanıklık etmekti.Tamda hani şu evlenmeden beraber yaşamanın daha iyi olduğunu savunan sapık zihniyetin türediği andı. mahkeme başlamıştı.Hakim önce neneyi çağırdı.
-Anlat bakalım anne derdin ne?Bu yaştan sonra neden boşanmak istiyorsun?
Nene anlatmaya başladı:
-bak hakim bey evladım şu görmüş olduğun ihtiyar admla ben tamı tamına 60
yıllık evliyim.Birbirimizi severek evlenmiştik.ben ankarada yaşıyordum ve
bu adam çankayada askerlik yapıyordu.askerliği bitince evlendik.
ben bi çocuğumuz olmasını çook istiyordum.ama eşimden olan bir problem
yüzünden çocuğumuz olmuyordu.bende üzülerek kendisinden boşanmak istediğimi söyledim.O da:
-biz birbirimizi çok seviyoruz çocuk için ayrılmayalım.Nasip değilmiş.Ben
sana çiçek getiririm sende onlarla uğraşırsın.Onlarda çocuk gibidir sevgi
ister,ilgi ister,konuşmak ister.Gel yuvamızı yıkmayalım.
dedi bende gerçekten seviyordum kabul ettim.o çiçekler getirdi zaten
bahçıvandı kendisi,bende o çiçeklerle sanki çocuğum gibi davrandım.ta ki bi
akşam yeni bir çiçekle gelinceye kadar.SEDEF ÇİÇEĞİ.
Bak hayatım dedi sana yeni bir çocuk getirdim.Ama bu çocuğun huyu biraz
kötü.Bunu her gece saat 3 te sulaman gerekiyor.Yoksa ölür dedi.
Bende her gece saat 3 te kalkıp o çiçeği suladım.Bir gece olsun şu adam
kalkıp sulamadı.Bende kendi kendime adadım ki eğer bu çiçek ölürse bende bu adamdan boşanırım.dün baktım çiçek ölmüş bende doşanma davası açtım.
Beni boşa bu duygusuz adamdan hakim bey evladım.
Hakim olanları dinledikten sonra dedeye yönelir.
-eşini dinledin baba gel bide seni dinleyelim.Söylemek istediğin bişey
varmı? dede suçlamalardan yüzü kıpkırmızı olmuş bir şekilde utanarak hakimin
karşısına çıkar:
-söylenenleri dinledim evlat.Eşim haklıdır ancak bilmediği bir nokta var.
Ben bahçıvanım çiçekleri çok iyi bilirim.Sen sedef çiçeğinin huyunu
bilirmisin evlat?
hakim:
-Nedir baba söylede bilelim.
dede:
-sedef çiçeği suyu hiç sevmez.Ayda bir defa sulasan yeterlidir.Eğer birden
fazla sularsan yaşamaz kurur. Eşimin boynunda ağrılar vardı doktora götürmüştüm.Doktor bana dediki bak dede nenenin boynunda kireçleme başlamış.4 saatten fazla yatmaması lazım yoksa Allah vermesin felç bile olabilir. uyku tatlıdır hakim bey oğlum ona gece kalk dolaş sonra tekrar yat deseydim yapamazdı.Benimde aklıma böyle bir oyun geldi. O her gece kalkar çiçeği sular geri gelir yatardı.Ben o zamana kadar numara yapar onun uyumasını beklerdim. O uykuya dalınca gece kalkar çiçeğin toprağını değiştirirdim.İnsanlık hali işte dün bende uyuya kalmışım çiçek ölmüş...


4 yorum:

bilge dedi ki...

Bir arkadaşım göndermişti paylaşmak istedim

incredo dedi ki...

çok hoşmuş ama

Dalgaları Aşmak dedi ki...

bildiğim bir öyküydü.ilk okuduğumda, madem adam bahçıvanmış neden bol su isteyen bir çiçek değil de, su sevmeyen bir çiçeği seçmiş diye düşünmüştüm:)Bu nedenle de gerçek dışı bulmuştum öyküyü.

paylaşımın için teşekkürler arkadaşım.
sevgiyle...

haykırış dedi ki...

Sayın Bilge,
Gecenin bu saatinde hüzünlenmeme sebep oldunuz. Oldunuz derken sizi asla suçlama hakkına sahip değilim zira benzer yaşamların varlığının oluşu beni hüzünlendirdi zira hikayeler gerçeğin yaklaşımıdır ve belkide aynasıdır yaşanmışlığı vardır çoğu zaman. Hiç okumadığım bir hikaye idi elinize sağlık.
Paylaşımınız için teşekkürler.
Saygılarımla