Bir cumartesi günüydü okullar yeni açılmıştı sanırım aylardan eylüldü.Yazdan kalma sıcak bir gündü balkondan güzel havanın tadını çıkarıyordum onu gördüm bizim apartamanın kapısında bir zile bastı gazete varmı diye sordu .yok diye kocaman bir ses çıktı gazete toplayan çocuk teşekkür ederim dedi ve yürümeye başladı.ilgimi çekmişti teşekkür ediyordu.seslendim dönüp baktı bekle beni geliyorum eski gazeteleri ben vereyim dedim epeyi birikmişti .indirdim aşağıya teşekkür ederek aldı bundan sonra ayda bir kez cumartesi günleri bana gelmesini söyledim başka zili çalmaması içinde zili gösterdim tamam dedi ve gitti.ikinci kez geldiğinde yine ben gazeteleri aşağıya indirdim sadece adını sordum kara gözlü zayıf görenin kesin orta 1 sınıfa gittiğini düşündürecek zayıflıkta ufak tefek biriydi.Geldikçe sohbet etmeye başladık meğer se lise 2.ci sınıfta okuduğunu 3 kardeş olduklarını babasının bir inşaatta bekcilik yaptığını anlattı ve bir gün bana karnesi ile geldi .Çok duygulanmıştım ama yine yukarıya çıkmadı karnesini gösterdi teşekkür etti ve gitti. Bir bayram baktım kapıda kardeşlerini de alıp gelmiş.ne yaptıysam içeri alamadım bayram harçlıklarını şekerlerini verdim.Zayıf bir sesle sizden bir şey rica edebilirmiyim dedi ilk kez benden bir şey istiyordu varsa çocuklarınızın üniversteye hazırlık test kitaplarını bana verirmisiniz ben dersaneye gidemiyorum onlarla hazırlanayım diye istedim dedi boğazımda bir şeyler düğümlendi allahtan kitapların bir kısmı duruyordu hemen verdim gittiler.Sınıfını geçmişti 2. dönem karnesini yine getirdi bu sefer hazırlıklıydım zorla kendisine bir kaç kuruş verdim okadar zarif ve mahcup teşekkür ediyorduki etkilendim terbiyeli yaşından önce olgunlaşmış biriydi.sonra yaz geldi ben tatile gittim.uzun süre yoktum kendisine tatile gideceğimi söylemeyi unutmuştum .Tatil dönüşü bir daha uğramadı görmedim merak ediyordum soyadını bile bilmiyordum.Aradan yıllar geçti bir gün eşimle inşaat için malzeme almaya cıktık ben genellikle arabada beklerim eşimi o gün o mağazaya girdim. eşimle konuşan satış elemanı benim gazeteci cocuğumdu .beni gördü gözleri ışıldadı ben sarılıverdim eşim bile şaşırmıştı nerelerdesin sen yok oldun neden gelmedin diye soru yağmuruna tuttum.Kovdular abla beni dedi.Ben yokken gelmiş apartmanın bahçesinde bir komşuma rastlamış bir daha gelme bak polise şikayet ederim demiş onun için gelmemiş.Sonra yanındaki arkadaşına döndü hani sana anlatırım ya devamlı o abla işte diyerek beni arkadaşıyla tanıştırdı.benim gazeteci cocuğum 2 yıllık inşaat teknikerliğini bitirmiş babasının bekcilik yaptığı inşaatın sahibinin yardımıyla işe başlamış kız kardeşleri okuyorlarmış .Babasıda bekcilik yaptığı inşaatın kapıcısı olmuş hala telefonla görüşürüz bayramlardada ziyaretime gelir.
Maalesef hep ön yargılı yaklaşmışızdır insanlara üzerlerindeki kiyafetlere göre davranırız ye kürküm ye misali sevgilerimle...
BİLGE
29 yorum:
Aslında her zaman değil.
Ya da benim için her zaman değil. elbisesine göre yargılamam hiç bir zaman. ama hislerim kuvvetlidir. Bir insanı içim almadığı zaman mutlaka bir şeyler çıkar onda.
Zaten sırf dış görünüşle birilerini yargılayan şekilci insanlar önce kendi insanlığını gözden geçirmeli...
Efendim, merhabalar. Yazdığınız anlatıyı bir çırpıda okudum. Öyle akıcı ve öyle güzel bir akıcı anlatım uslübu var dı ki, anlatamam. Hikayenin bize sunuş tarzı ile birlikte hikayenin kahramanı da çok etkileyici idi. Ben bu okuduğum anlatıda anlatılmak isteneni anladım, verilmek istenen mesajı aldım. Ne okumakta zorlandım ne de anlamakta. "İşte böyle yazılmalı günlükler" diye kendi kendime söylendim. Sizi tebrik ederim.
Evdeki birikmiş gazeteleri toplayıp, aşağıya indirerek çocuğa vermek ve karşılığında güzel bir "teşekkür" almak... İşte hayatın anlamı bu... Budur bence...
Bu güzel anlatıyı bizimle paylaşan kaleminize, emeğinize ve yüreğinize sonsuz saygı ve selamlarımı sunarım efendim, sağlıcakla kalın.
Bir çocuk nasıl yargılanır ki. Yargılamadığım için başıma geleni anlatayım yıllar önce okula giderken iki küçük çocuğa rastladık ablamla belli doğudan gelmişler güldük. Göz kırptım ben anlamda naber ufaklıklar dedi. Anaaa kız bana işmar attııııı dedi ve koşup gittiler biz gülmekten kırıldık tabii işmar ne bilmiyoruz sayesinde öğrendik. Ertesi gün ablam okula yanlız gitti ve çocuklar arkadaşlarınıda toplamış sarmışlar ablamın etrafını kızı neredeyse dövmüşler diyebilirim nedenini anlamadık allahtan Öğretmeni görmüş polis vs gelmiş çocuklar kaçmış elbet. Artık daha temkinli olsam da asla bir çocuğa kötü davranmam hele birde yüzünde o gurur,asalet varsa asla samimiyetten mahrum bırakmam.
İnsan evladı değimi çok doğru sevgi ile büyüyen her çocuk kıyafeti ne olursa olsun belli eder kendini açta olsa terbiyesini bozmaz. Ama bir aile çocuğunu nefret üzerine yetiştirirse 5 yaşında da olsa 40 yaşında da olsa yapacağı hep bellidir.
Çok etkileyici bir hikaye gerçekten. Alın teriyle para kazanmaya çalışan her insanın hikayesi gibi... Çocuğun kendi çapında daha iyi yerlere geldiğini görmek çok güzel olmuş olmalı. Dediğiniz gibi önyargılarımızı gözden geçirmeliyiz.
Ancak insanlarımızın dilenenlerle böyle çalışanları ayırmalarını isterdim. Dilenme ile bir şeyler yapma çabası arasında çok fark var. Çünkü dilenenlerin yüzde doksan dokuzu bir şebekenin kılcal damarlarından başka bir şey olmuyorlar!
doğru söylemişsin
genel fikir böyledir
ancak, ben insan olarak yaklaşırım çevremdekilere öncelikle
sınıf farkı gözetmem
bunun da mükafatını her zaman görmüşümdür
sevgiler
hediyeniz var efendim sevgiler :)
İnsanların kendisini çaresiz, güçsüz hissetmesi kadar yıkıcı başka ne olabilir ki!! Ve ne yazık ki sadakalanmayı doğal karşılayan, dilenen bir toplum olduk.. Bana göre çözülmeye başlayan bir toplumun ilk düğümleri.. İnsan olmanın, onuru kaybedişin tanıklarıyız..
bir cocuga gosterilen sevginin karsiligi her zaman vardir, bogazim dugumlendi, yollarimizin kesistigi yardim edebildigimiz cocuklar ya digerleri...
güzel kaleme alınmış bir yazı. maalesef etrafımızda insanların nasıl düşündüğüyle değil de nasıl göründüğüyle ilgilenenler var...
Vicdansızlığın ta kendisi bu. İnsan bir çocuğun ekmeğini nasıl elinden alırı aklım almıyor..Ama neyse ki sizin gibi yüreğinden sevgi taşan insanlar var..
sevgi ve saygılarımla.
Tayfun Talipoğlunun şiiri aklıma geldi ''Hiç göze gelmediler, gözdeside olmadılar kimsenin...Kimse farkına varmadı yalansız gözlerinin
Göz oldu mu yüreklerinin
Hiç anlamadılar
Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular''
Ne mutlu size, duygulandım açıkçası.
Sevgiler
-bende de o his vardır mr-lonely içimin almadığı insanlarla konuşmak zulum olur bana kalbim sıkışır konuşamam.sevgi ve dostlukla..
-Övgüleriniz için teşekkürler Recep bey içten bir teşekkür mutlu ışıldayan bir göz bile bize mutluluk verir ben teşekkür ederim sevgi ve dostlukla..
-sevgili estergonyeşil çocukların içinde kaybolmamış iyilikler ve masumiyet vardır.sizin başınıza gelenlerde ilginç yetişme tarzı kadına kıza bakış açısı ailelerinden öyle görmüşler ömür boyu öyle gidecek yazık o çocuklarımıza..sevgi ve dostlukla...
-Sevgili eeyore insanların iyi duyguların sömürmeden çep harçlığını çıkarmaya çalışan nice çocuklarımız var ben kesinlikle dilenen duygu sömürüsü yapanlara yüz vermiyorum öyle bir kaç olay başıma geldi ilerde onlarıda anlatırım inşallah.sevgi ve dostlukla..
-sevgili MAVİANNE Bloğuma yapmış olduğunuz ziyaret ve yorumunuz için teşekkür ederim onlar bizim çocuklarımız.sevgi ve dostlukla...
-Sevgili Fıkra sevenler evet maalesef bu toplumsal çürümüşlüğün çaresizliğin bir göstergesi insanlar kolay yoldan sadakalanmayla gün gecirmek kısa yoldan emek sarfetmeden para kazanmak beceri olarak görülen günümüzde; böyle içten hiç bir duygu sömürüsü göstermeden sokağa atılacak eski bir gazeteden cep harçlığını çıkaracak çocuklarada yardım etmemiz gerkir diye düşünürüm.sevgi ve dostlukla..
- sevgili Beste öyle çoklarki, gelir dengesi bozulmuş toplumlarda bu çocukları hep göreceğiz yorumunuz için teşekkürler sevgi ve dostlukla...
-Ah stuven bilmezmiyim üzerindeki giysiye göre sana değer biçenleri böyle bir kaç olay başıma geldi inşallah paylaşırım sevgi ve dostlukla...
-Sevgili LODOSCU duyarsız o kadar çok insan varki çevremizde toplumsal panikler yaşıyoruz artık el kadar tanımadığımız bir çocuktan bile korkar olduk komşum başka türlü de davranabilirdi çünkü o da bir anneydi sevgi ve dostlukla...
-Sevgili newbahar ne güzel dile getirmişssin en güzel yol hikayelerini anlatan Tayfun Talipoğlunun mısralarıyla önümüzden okadar çok geçiyorki bu çocuklar bazen gören gözlerimiz kör oluyor görmüyoruz bile onları sevgi ve dostlukla..
-sevgili agresifboy hediye için teşekkürler..sevgi ve dostlukla
güzel yorumun için çok teşekkür ederim Bilgecim
ama ben kendimi o kadarda iyi bulmuyorum çok güzel yemek pasta yapanlar var ki ...
Bu arada yazını gün içinde okuyacağım şu an o kadar çooooooooooook işim var ki :)) patron bi görse bloglarda laylloylom yaptığı mı :))
hehe...
sonra gelcem söööööööööz....
by-by
ahanda yakalanıyodummmmmmmm
Sevip sevmediğinizi hiç bilmiyorum ama mimlendiniz efendim.:)
Çok etkileyici..
yaşamış gibi hissettim boğazım düğümlendi gözlerim doldu Allah yolunu açık etsin ....
Ellerine yüreğine sağlık.....
-Teşekkürler sevgili yıldız bende onu o kadar merak ediyordumki iyiki buldum çünkü hep merak edecektim..sevgi ve dostlukla..
Duyarlılığınız beni çok etkiledi, genelde hep önyargılı yaklaşılır bu tür olaylara. Ben bu kanularda çok hassasımdır, hep iyi tarafından değerlendiririm ve belki de bu yüzden başıma hiç bir kötü olay gelmedi.
İnsan ne olursa olsun önce insandır, bu yaklaşımı yakalayabilirsek kötülüğü en aza indirebiliriz. Ama heyhat!
Bu güzel dostluğu burada paylaşımınızda çok güzel olmuş.
Sevgiler...
-YORUMUNUZ İÇİN TEŞEKKÜRLER YAŞAMIN KIYISINDAN ONLAR BİZİM GELECEĞİMİZ SEVGİ VE DOSTLUKLA...
Yorum Gönder