5 Kasım 2009 Perşembe

kelebekler

Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler…
Ve aşkın ne demek olduğunu, insandan daha iyi bildiler…
Aşkın bir ateş olduğunu, yakıp kül ettiğini anladılar ve ateşe pervane oldular.
Dört kelebeği öyküsüdür
Dört kelebek ateşin gerçek sırrına ulaşmaya karar verirler…
İlk kelebek ateşin uzağından geçip gelir ve şöyle der
“Ateş aydınlatan bir şeydir.”
Bu gerçeğin tam bilgisi değildir…
İkinci kelebek ise ateşe biraz daha yaklaşıp döner ve şöyle der
“Ateş ısıtan bir şeydir.”
Bu da gerçeği anlatmak için eksiktir…
Üçünü kelebek ateşe iyice yaklaşır, alevler kanatlarına değer geçer ve döndüğünde, “işte ateşin gerçek bilgisi” der, “ateş yakıcı bir şeydir.”
Dördüncü kelebek bununla yetinmez.
Ateşin çevresinde döner, dolanır, kavrulur ve birden bire ateşin içine dalarak bir an parladıktan sonra, alevlerin içinde görünmez olur…
Ateşin gerçek bilgisini anlayan tek kelebektir o…
Ancak bunun artık diğerlerine anlatacak durumda değildir.
Anlatmasına gerek de yoktur…
Hiç kimse ateşin ne olduğunu başkasının anlatmasından öğrenemez... Ateşe ancak dokunarak öğrenilir, onun ne olduğu…
Hepimiz bu öyküdeki dördüncü kelebek olmayı düşlüyor ama ömrümüzü diğer üç kelebek gibi tamamlıyoruz.
Sadece birkaç gün yaşadı kelebekler…
Ömrünce gerçek aşkı bulunamayan insana inat ateşin aşk olduğunu bilerek ve aşk için yanmayı bilerek…

2 yorum:

Dalgaları Aşmak dedi ki...

yine binlerce kelebek
can verir kozalarda
ne olur pencerelerini
açma
açma bir daha

tükendim ...

ve siz ipeği seyredersiniz
hiç dokunmadan ...


sevgiyle...

bilge dedi ki...

evet can dostum kelebekleri ne cok sevdiğini bildiğimden alıntı yaptım sevgiyle..